5 Subat dogumgunu, biz 4 Subat pazar yapiciiz, ogleden sonra soyle rahat rahat takiliriz gelenler de rahat gelir...
1.29.2007
Kac yasindasin? -bi...
5 Subat dogumgunu, biz 4 Subat pazar yapiciiz, ogleden sonra soyle rahat rahat takiliriz gelenler de rahat gelir...
1.22.2007
Dunya Dondukce Bakici Sorunu Hep Olacak
Asko ve ben ikimiz de yatili bakiciya karsi olduk hep. Evde pijamanla gezinip televizyon karsisinda birbirinle mirnasamayacaksan, evde hep bir yabanci varligini hissetmeyi cocugun gece agladiginda yanina kosmaya tercih edeceksen....i-ih bize gore degildi. Oglum zaten gece uyuyan bir bebek oldugu icin iyi de ettik sanirim. Haftada 2 gece kaliyor, anlasmamiz oyle, bizim de bu iki gece (pts ve cars) haliyle off gunumuz:) disari cikiyoruz, sosyal hayatimizi bir yerlerden yakalamaya calisiyoruz, sinema yemek falan filan. Duzen gayet iyi..
Eee peki sorun nerde...
Hal boyle olunca yani hergun gidip gelince bu sefer de kadincagiz eve surekli mikrop tasiyor. Dogal olarak hergun otobusle gelip gidiyor ve ister istemez bizim oglan ayda bir istisnasiz hasta... Evet biz Persembeden beri yine hastayiz... Bakicisiyla beraber hasta kalktilar o sabah, ve kadin 4 gun gelemedi, benimki surekli ates halinde, ben ise gidemedim, geceler kabus vaziyetteyiz. Bizimkinin adini Otuzsekiz olarak degistirdik. Otuzsekiz naber? Gunaydin Otuzsekiz.. Hadi yemek vakti Otuzsekiz.. ve versiyonlari... Bugun ates fena degil, 38 altinda. Sabah kadincagiz geldi ama ses mes berbat, kendisine gulegule iyiles gel dedim cunku anlamsiz bir mikrop paylasimindan oteye gidemeyecek bu sekilde.
Asko'ya sorsan bakicinin bizde kaldigi geceler ayni odada yatmamalilarmis, bu sorunun onemli bir kaynagiymis. E simdi bir ekstra odam var ama kizim geldikten yani Marttan sonra o oda onun olacak ve kaldiginda ayni odada yatmaktan baska careleri yok.
Benim bir malikaneye tasinmam lazim.....
Sooooyle Iskocya ovalarinda eski bir kaleden bozma falan... 83 odali bir yer. Bakicilar dizi dizi. hepsinin ayri odasi var.
-Yine hastalandin mi? ha tamam canim sen git oburu gelsin...
-Sen gorunen yerlerin mi tozunu aliyorsun sadece, cocugun odasinin kapisinin ustune elimi surdum 1 parmak toz bulasti elime.. 3 yilligina suruyorum seni.. Ekvatora gidiyorsun. 60 derecede calisip oradaki butun bebek odalarinin tozunu alip hayatini kazanacaksin.
-Aylardir bebegin dolabini bosaltip icini temizlememis ve esyalari oldugu gibi mi tutuyorsun? 5 milyon kere 'tertipli olacagim' yazacaksin.
-Senle anlasmamizda oglum emeklemeye baslayinca yerleri hergun elektrikli supurge ile alip halisiz yerleri silecegin yaziyordu ve sen kaytariyor musun... nobetcileer!!
-hmmm... sen aman canim ne olacak diyip bebegin beyazlariyla birlikte birkac koyu renk atip birlikte yikiyor sonra butun renklerin icine mi ediyorsun... bunu defalarca soylesem de birgun camasirlikta beyazlarla birlikte sallanan bir kahverengi suveter mi goruyorum... sana yuh diyorum.
Nihayetinde, camasirmis tozmus bir tarafa birakip en onemli seyin evladimiza nasi davranildigina bakmak durumunda kaliyoruz. Oglum cok mutlu, iliskiler gayet iyi. Sunun farkindayim ki her bir yonu istedigim gibi olan birini bulmam icin 4-5 kisi ayni anda calistirmak zorundayim cunku gercekten de herkesin herkese gore eksigi oluyor. Mukemmeli beklemek ve aramak hayal kirikligi. Makus kader deyip kotuye boyun da egmemek lazim tabi...
Sonuc olarak yatili mi gunduzlu mu derken boyle bir suru arti-eksi cikiyor...
Kimde ne oykuler var cok merak ediyorum....
1.11.2007
Şarap ve Aşk Şehri Porto....
1.09.2007
Bussaco Sarayında 4 Gün
Saraaay....
Burası, Kral Carlos'un 1888de yapımına başlattığı ve 1907'de biten, ormanın ortasında, çok seksi bi saray... 1917'de otel olmuş. Kahvaltıda şampanya servis edilen ender otellerden biridir heralde... Yemekler falan gayet başarılı. Burası şöyle biyer,
1- birini etkilemek istiyosan götür
2- kocanla/sevgilinle full birbirine konsantre ve aşk dolu zaman geçirmek için git
3- bebekli falansan ve aman dur biraz kafamızı dinleyelim ormanda falan yürüyelim diyorsan git.
İçini olduğu gibi bırakmışlar diyebilirim, sonradan koyulan çok az şey var. Mobilyalar falan alıp seni direkt 17. yy'a götürüyor. Kral dairesini göremedik çünkü kalan birileri vardı ama çok merak ettim. Otelin mahzeni var, içinde 20bin.. evet 20bin şişe var... En eski şarap 1945 yılına aitti, 30 şişe kadar kalmıştı ellerinde.
Ormanda güzel yürüyüş parkurları var. 1600lerde keşişlerin inşa etmiş olduğu bir duvar çevreliyor.
Oooo.. gezelim görelim gibi olmuşum... pek de ciddi anlatmışım...
Oğlumun seyahat boyunca tek derdi emeklemekti. Kendisini sürekli yerlere atıp kedilik yapmak istedi. Artık belli bir noktadan sonra yok evladım olmaz orası pis'i falan bırakmak zorunda kalıyorsunuz çünkü zaptedemiyorsunuz. Tabi kastım sokak ortasında hadi yavrum sürün çamurlarda değil, ama otellerde lobide falan bıraktım yerlerde gezinip ona buna laf attı.
Ben seyahate bakıcı ile çıkanlardan değilim. İş güç derken zaten oğlumla doğru düzgün vakit geçiremiyorum, bir de tatile de bakıcı ile gidip aynı modu devam ettirmek saçma geliyor. Her dakkanın birlikte geçmesi de şahane oluyor doğrusu. Sarsılan canavar sesli minibüste yanyana sarsılmak, sarayın yerlerinde peşinde hamile hamile koşturmak, ormanlarda temiz hava almaya çıkıp alt değiştirmek, Lizbon sokaklarında yemeğini ısıtma peşinde bizzat koşturmak, elinde-kulağında telsizle yılbaşı partisi geçirmek.. nasıl olur da şahane olur..ama oluyor işte :) tabi süper kocanın yardımlarını atlamak büyük haksızlık olur...
Yarın: Veeee gelgelelim şarap şehri Porto'ya.....
Porteeekiizzzzz akşamlaaarıııııııı bir başkaaaaaa oluyoooooorrr
Bunu Lisbon kaleden çektim. Karşı yakada o ellerini açmış gibi görünen şey o meşhur anıt, hani şu bir eşi de Brezilya'da olan ve birbirlerine bakan anıtlardan Lizbon'da olanı... Sol altta devasa yılbaşı çamı var, şehir merkezinde kurulmuş olan.